RSS

28 Mayıs 2013 Salı

Sikas Ağacı ( Cycas revoluta )


Cycas revoluta



Sikas


Her dem tüysü yeşil yaprakları, 60-90 cm.uzun ve 60-90 çift yaprakçıktan oluşur.12-16 cm uzun yaprakları uçları sivri, batıcı, üst yüzü parlak koyu yeşil, alt yüzü esa bitkiden ayrılan yavrularla, nadirende tohumla üretimi yapılır.Çok değerli ve dekoratif süs bitkisidir.Kış bahçelerinde ve sıcak bölgelerde dışarıda soliter olarak kullanılır. mer bej tüylerle kaplıdır.Çok yavaş büyür.Saçak kök yapar.Nemli,verimli,derin,iyi drenajlı ve kumlu toprakları sever.

SİKAS




Sikas (Cycas):

Uzun ve testereye benzeyen yaprakları ile fazla gelişmeyen fakat güzel görünen bitkidir.

Sikas (Cycas) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:

*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.

*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına fayda sağlamaz.

*Hava akımlarından kolay etkilenen sikas bitkisi bu etkiden korunmalıdır.

*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.

*Sikas bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.



Sulamada en önemli unsurlar;

-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.

-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.

-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.

-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.

-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.

-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.

-Sikasta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.

SİKAS FİDANI



* Sikas bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.

*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.

Sikas (Cycas) Bitkisinin Çoğaltılması:

*Sikasın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.

*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.

*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni sikasları oluşturabiliriz.

*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

Küfeya ( Cuphea )

Cuphea sp.
Küfeya

Haziran-Ekim ayları arasında açan çiçekleri açık mor-lavanta renginde, küçük ve bol sayıdadır.Hızlı gelişir.Sığ kök yapar.İyi drenajlı, nemli ve taze bahçe toprağında yetişir.Çelikten ve yan sürgünlerden ayırma ile üretimi yapılır.Park ve bahçelerde grup halinde veya bordür bitkisi olarak, kap içinde, çatı, balkon ve teraslarda kullanılır.


PAPAZ SAZI ( Cortaderia selloana )


Cortaderia selloana

Pampas sazı


Ağustos-Ekim ayları arasında açan çiçekleri pembe, krem renkli, tüylü yapıda, dik vaziyette ve bileşik salkım şeklindedir.Yaprakları mavi yeşil renkli, şeritler halinde ve aşağıya doğru sarkıktır.Hızlı gelişir.Yayvan sığ kök yapar.İyi drenajlı, derin toprakları sever.Kumlu-balçık, balçık ve ağır balçık topraklarda da yetişir.Tohum ve kök ayırma ile üretilir.Park ve bahçelerde, havuz kenarlarında, tek veya gruplar halinde kullanılır.Çiçekleri kuru çiçek olarak değerlendirilir.

SAZ PÜSKÜLÜ


















SAZ PÜSKÜLÜ

KIZILCIK BİTKİSİ ( Cornus alba )

Cornus alba
Kızılcık


Mayıs-haziran ayları arasında açan çiçekleri küçük sarımsı-beyaz renktedir.Ağustos ayında olgunlaşan meyveleri kırmızı renkte, lezzetli ve sulu olup yenebilir.Yavaş büyür.Yüzeysel kök sistemi geliştirir.İyi drenajlı, kumlu, asidik, organik maddece zengin, nemli toprakları çok sever.Tohum, çelik ve daldırma ile üretimi yapılır.Park ve bahçelerde dört mevsim soliter veya bordür bitkisi olarak kullanılır.Küçük gruplamalar içinde uygundur.



Ülkemiz birçok meyvenin anavatanıdır.
Bu meyvelerden biri de kızılcıktır. Kızılcık meyveleri vitamin C içeriği bakımından çok zengindir.
Vitamin C içeriği portakalınkinin yaklaşık iki katıdır.
Kızılcık ayrıca birçok mineral maddeler ve tanen içerir.
Meyvelerinde kılcal damarları sağlamlaştıran, elastikliğini sağlayan ve kan basıncını normal tutan maddeler bulunur.
Meyve, çekirdek, çiçek, yaprak, kabuk ve kökleri antiseptik özelliği ile yaraların tedavisinde mikroplara karşı ilaç olarak kullanılır.

KIZILCIK YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ülkemiz birçok meyvenin anavatanıdır. Bu meyvelerden biri de kızılcıktır. Kızılcık meyveleri vitamin C içeriği bakımından çok zengindir. Vitamin C içeriği portakalınkinin yaklaşık iki katıdır. Kızılcık ayrıca birçok mineral maddeler ve tanen içerir. Meyvelerinde kılcal damarları sağlamlaştıran, elastikliğini sağlayan ve kan basıncını normal tutan maddeler bulunur. Meyve, çekirdek, çiçek, yaprak, kabuk ve kökleri antiseptik özelliği ile yaraların tedavisinde mikroplara karşı ilaç olarak kullanılır. Bu gibi özellikleri ile son yıllarda tekrar ele alınmaya başlamış, tüketiminde artış olmuştur.
Ülkemizde kızılcık genel olarak yabani formlarda Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde sahil ve yüksek kesimlerinde dağlık alanlarda, dere yataklarında tek veya gruplar halinde bulunur. Malatya, Bursa, Yalova, Karabük, İstanbul illerinde sınırlı miktarda aşılı kızılcık yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Kızılcık, bizde ve diğer ülkelerde farklı şekillerde kullanılır. Kızılcıktan reçel, marmelat, meyve suyu üretilir. Çekirdek ve yapraklarından çay ve kahve yapılır. Taze kabuklarından esans ve dizanteri hastalığına karşı ilaç hazırlanır. Gıda sanayiinde, taze kuru ve sofralık olarak çok çeşitli işlemelerde, yemeklerde tat verici, kuru meyvelerinden hoşaf yapılarak yararlanılır. Meyvelere şeker dökülerek uzun zaman muhafaza edilir. Çok güzel tatlı, konserve şurup yapılır. 
Ağacı çok sıkı, sert ve ağırdır. Ağacın özü sarı-kırmızı renkte, pembe beyaz odun cilalamaya uygundur. Sandalye, tekstil mekikleri kızılcıktan yapılır. Dokuma sanayiinde mekik yapılır. Değirmen dişlileri kızılcıktan yapılır. Yonga-biblo gibi el sanatları, büro malzemesi yapımında yararlanılır. Meşhur Devrek bastonları kızılcık ağacından yapılır. Kızılcık ağaçları erken çiçek açtığı için, arıcılık bakımından çok önemlidir. Bahçe düzenlenmesinde dekoratif özelliği yanında soğuklara çok dayanıklı olduğu için tercih edilir. Bazı ülkelerde erozyona karşı kuşak oluşturmada kullanılır.

BİTKİ ÖZELLİKLERİ

Kızılcık çok güçlü bir kök sistemi oluşturur. Kökleri fazla derine gitmez. Toprağa yakın olan kök sistemleri, toprak neminden çok iyi yararlanma özelliğindedir. Tiplere bağlı olarak ağaç 2-5 m yükseklikte olabilir. Ağaç dik, yayvan veya sarkık şekillerde olabilir. Gövde sayısı 1-6 arasında değişir. Dip sürgünleri ile kendini yenileme özelliğindedir. Bu şekilde zeytin gibi çok uzun ömürlüdür. Yapraklar mekik, yuvarlak ve oval şekillidir. Yaprakların alt kısımlarında yakıcı tüyler vardır. Kızılcık çiçekleri diğer meyvelerden önce açar. Açmaya Şubat ayında başlar ve 2-4 hafta devam eder. Meyve, bir ve daha yaşlı dallarda, bazen gövdede oluşur. Meyve şekli oval, yuvarlak, armut, silindir ve koniktir. Üst renk kırmızı, sarı, sarı-kırmızı, kırmızı-sarı olabilir. Et rengi ise kırmızı, pembe, krem, sarıdır. Çekirdek şekli mekik, oval ve yuvarlak olur.



FİDAN ÜRETİMİ

Tohumla üretim:
Olgunlaşma öncesi veya olgunlaşma sonrası yabani ağaçlara ait meyvelerden çıkarılan tohumlar, doğrudan küçük saksılara veya tohum parsellerine ekilirler. Bu şekilde elde edilen çöğürler, bir sonraki yaz aşıya gelirler. 
Çimlenmeyi uyarıcı işlemler yardımıyla çok sert olan tohum kabuğu yumuşatıldıktan sonra tohumlar katlamaya alınırlar. Bu şekilde 18 ay sonra aşılamaya uygun çöğür elde edilir. 

Aşılama
Doğal ortamda bulunan yabani kızılcık ağaçları çiçeklenme öncesi ilkbaharda budanır. Oluşan bir yaşlı sürgünlere T veya yongalı göz aşısı uygulanır. 
Tohumdan elde edilen veya dip sürgünlerinden elde edilen çöğürlerin aşılanması yoluyla kızılcık fidanları elde edilir. 
Çeşit değiştirme amacıyla da, budama ile oluşturulan sürgünlere göz aşısı yapılır.
Bunun yanında, iki veya daha yaşlı dallara kalem aşısı yapılabilir. 

(T) göz aşısı Mayıs-Haziran aylarında sürgün ve Temmuz-Ağustos aylarında durgun aşı şeklinde uygulanır. 
Yonga aşı, T göz aşısına göre daha erken dönemlerde de yapılabilir. Kızılcıkta yapılan aşılardan, zamanlamanın iyi yapılması ve tekniğine uyulması durumlarında çok iyi başarı elde edilir. 

Çelikle üretim

Yapraklanmanın başlangıcından sonra yeni sürgünlerin yaklaşık 30 cm olduğu dönemden başlayarak, yaprakların döküldüğü tarihe kadar uygulanabilen yeşil çelikle çoğaltmadan 3000 ppm Indol Butirik Asit (IBA) uygulaması ile iyi sonuç alınır. 
Yaprakların döküldüğü dönemden, çiçeklenme öncesine kadar olan dönemde alınan yapraksız çelikler ile, 5000 ppm IBA ile köklendirme yapılır. 

Daldırma ile üretim

Kızılcık, daldırma yöntemiyle de çoğaltılır. Ancak bu yöntem ile istenilen sayıda fidan elde edilmesi güçtür. Ayrıca, daldırma ile elde edilen fidanlar, geç meyveye yatarlar. 

EKOLOJİK İSTEKLERİ

Sıcaklık: Kızılcık meyveleri sıcakta çabuk olgunlaşır, irileşir, verim artar. Soğuklara dayanıklıdır. Ortam sıcaklığının minimum -37oC olduğu yerlerde zarar görmez. Bunun yanında, gölgeli yerlerden de hoşlanır, çok aşırı sıcaklardan olumsuz etkilenir. 

Su: Kızılcık yetiştiriciliğinde su, en belirgin ve sınırlayıcı faktördür. Mutlaka su ister. Taban suyuna orta derecede dayanıklıdır. Aşırı yağış, çiçeklenme ve hasat zamanını olumsuz etkiler. Nemli yerlerde meyve kalitesi artar.

Toprak: Toprak bakımından fazla seçici değildir. Orta bünyeli, derin ve geçirgen topraklarda daha iyi gelişir ve iyi meyve verir. Kireçli topraklara dayanıklı, tuza az toleranslıdır. Toprak PH'sının 6.4-7.4 olduğu yerlerde iyi sonuç verir. Deniz seviyesinden yükseltisi 0-80-160 m; 300-500 m; 700-1200 m olan kuşaklarda yetişir. En iyi sonuç ilk iki kuşakta olmakla birlikte 700-1200 m yükseltilerdeki özel alanlarda da rahatlıkla yetişebilir. 

BAHÇE TESİSİ

Toprak hazırlığı: Kızılcık bahçesi tesis edilecek olan yerdeki toprak analiz edilerek toprağın bitki besin maddesi ihtiyaçları belirlenir. Dikim öncesi toprak hazırlıkları yapılır. 

Dikim: Daha fazla verim almak ve hasat periyodunu genişletmek amacıyla, birden fazla çeşitle bahçe kurulması önerilir. Çeşitlerin büyüme özellikleri ve arazi yapısı dikkate alınarak, dikim mesafeleri 4x4 m, 5x5 m, 6x6 m olarak belirlenir. 

KÜLTÜREL İŞLEMLER

Budama: Budama, yaprakların dökülmesi ile çiçeklenme arasındaki dönemde yapılır. Ayrıca hasat sonrası kırılan dalların alınması, sürgünlerin seyreltilmesi amacıyla da budama yapılabilir. Budamada meyve tomurcuklarının önceden görülebilmesi, budama için büyük bir kolaylık sağlar. 

Budama ile ağacın gelişmesine en uygun şekil oluşturulur. Ağaç gençleşir. Budama ile meyve irileşir ve kalite artar.

Dikim budaması dikimden sonra, ağacın toprak seviyesinden 50-70 cm'den tepe vurma şeklinde uygulanır. 
Kızılcık rahatlıkla her türlü budamaya çok iyi tepki göstermekle birlikte, şekil budaması olarak kızılcığa modifiye lider formu önerilir. Bunun için lider dal ile birlikte 5-7 ana dal seçilir, ana dallar üzerinde yardımcı dallar oluşturulur. 

Verim budaması, güneşlenmenin dengelenmesi, meyvenin ağacın her tarafına dağılması, gerektiğinde meyve seyreltmesi amacıyla yapılır. Bu arada çeşitli nedenlerden dolayı oluşan obur dallarda uç alma işlemi yapılarak, bu dallar 2-3 yıl içinde verimli hale getirilir. 
Daha önce de söylendiği gibi, kızılcık kendini yenileyen bir meyvedir. Yaşlı ve verimden düşmüş ağaçlar, gençleştirme budaması yardımıyla gençleştirilir.

Uygulama: 
• Ana dal düzeyinde gençleştirme 
• Gövde düzeyinde gençleştirme şeklinde yapılır. 

Sulama: Kızılcık yetiştiriciliğini sınırlandıran en önemli faktör sudur. Bu nedenle sulama çok önemlidir. Kurak ve susuz yıllarda meyve küçük kalır, verim ve kalite azalır. Sulama ile meyve iriliği artar, verim ve kalite yükselir. 

Gübreleme: Yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre gübrelemeden çok olumlu sonuçlar alınır. Genel olarak, organik gübreler dekara 2-3 ton hesabıyla 3-4 yılda bir verilir. Azot dekara 15-20 kg, fosfor 30-35 kg ve potasyum ise 10-12 kg hesabıyla verilir. 

Tarımsal Mücadele: Doğal olarak yetişen kızılcıklarda herhangi bir hastalık görülmemesine karşın, ticari olarak kızılcık yetiştiriciliğinin yapıldığı özellikle nemli yörelerde ve aşırı yağışlar sonrası botritis, antraknoz gibi hastalıklar etkili olabilmektedir. Bunlara karşı bakırlı preparatlar ile fungusit uygulamaları iyi sonuç verir. Orman ile sınır yerlerde ve ormandan açılan arazilerde tesis edilen yerlerde kök çürüklüğü zararı görülmüştür. Kızılcığın yetiştirildiği alanlarda diğer meyvelerde görülen meyve sineği, kabuklu bit gibi zararlılar kızılcıkta görülmüştür. Ancak önemli derecede zarara yol açmamışlardır. 

Hasat: Kızılcık ağaçlarının bulundukları yükselti ve iklime bağlı olarak hasat Temmuz ortasından Ekim ayı başlarına kadar devam eder. Bir ağaçta bulunan meyveler aynı anda olgunlaşmaz. Bu nedenle 2-3 defada hasat yapılır. Ayrıca, kızılcık meyveleri hasattan sonra olgunlaşmaya devam eder. Olgunluk ilerledikçe irilik, meyvede şeker oranı artar, C vitamini ve sertlik azalır. Bu özellikten yararlanabilmek için meyvelerde renklenme başladığı zaman hasat yapılarak, pazara ulaşma anında tam olgunlaşma sağlanır; zararlanma oranı düşer. Hasat edilen meyveler en fazla 5 kilogramlık plastik veya karton ambalajlar ya da en iyisi 1-2 kilogramlık plastik kaplara konularak taşınmalıdır. Bu şekilde kayıplar azaltılmış, ürünün albenisi artırılmış olur.


Çeşme Papatyası (Chrysanthemum frutescens )


Chrysanthemum frutescens
Çeşme papatyası

Mayıs-Kasım-Mart ayları arasında açan çiçekleri kısa saplı, ortası sarı, kenarları beyaz renklidir.Hızlı gelişir.Kökleri sığ ve dayanıklıdır.Kumlu, geçirgen toprakta iyi yetişir.Üretimi kök ayırma veya tohum ile yapılır.Park ve bahçelerde bordür bitkisi olarak ya da kaya bahçelerinde kullanılır.



Fideden belkide en kolay yetiştirip geliştireceğiniz bitkilerin başında gelir Argyranthemum'lar. Ülkemizde Çeşme papatyası olarak bilinse de aslında Dünya'nın hangi bölgesinde yetiştirilirse oranın ismini alır. Bitki o kadar zahmetsiz ve kolay gelişip çiçeklenir ki haliyle her yetiştiren sahiplenir işte bu nedenle bu muhteşem bitki bizde Çeşme papatyası iken Amerika'da Boston papatyası, İngiltere'de Margaret papatyası olarak bilinir.


Tek bir fideyi dahi toprakla kavuştursanız, evet yanlış okumuyorsunuz bir sezonda kompact bodur varyeteler 40-50 cm çapa, iri varyeteler ise 1 buçuk metre en yaklaşık 80 cm de boya ulaşabilir. Sakın fotoğraflara bakıp benim çiçeklerim hiçbir zaman böyle çiçeklenmiyor demeyin zira Argyranthemum'lar çiçeklenmek için yaratılmışlardır.

Çiçeklenme dönemi: Erken
Çiçekler: Büyük pembe uzun süre dayanan çiçekler yalınkat
Yapısı: İyi dallanan kompakt gelişen bodur saksı serisi
Konum: Güneşli ve yarı gölge alanda sağlıklı gelişir
İklim: Türkiye genelinde yetiştirilmeye uygundur. Kışları sert geçen ve uzun süreli don yaşanan bölgeler ve yazları aşaırı sıcak geçen Güney sahil kesiminde bitki tek yıllık olarak dikilebilir. Bunun haricinde İzmir gibi ılıman bölgelerde bitki ömürlü olup uzun yıllar gelişerek çiçeklenmeye devam eder. Dalından kolaylıkla üretilebildiğinden devamı sağlanabilir.


Dikim ve bakım:

Geçirgenliği yüksek, su tutumu iyi kaliteli saksı toprağına dikimini yapın. Akıllı Granül Gübre ile sezon başında yapacağınız uygulama sezon boyu bitkinin gelişimini destekler, çiçeklenmesini artırır. Mini fide dikiminden sonra bitki ilk sürgünlerini vermeye başladığında, daha küçükken uzayan başları tırnağınızla kopartın. Bu dallanmayı teşvik edeceği gibi çiçeklenmeyi de artırır. Fide iyice geliştikten ve tüm don riski geçtikten sonra dış mekana alabilirsiniz. Dış mekanda yetişeceği yere almadan önce; bitkiyi gündüzleri dışarıda geceleri içeride tutarak dış koşullara alıştırmanız, bitkinin gelişimi açısından en doğrusu olacaktır.

Sezon boyunca düzenli sulayın. Kuraklığa dayanıklıdır ancak saksı yetiştiriciliğinde saksı uzun süre susuz bırakılmamalıdır. Bitki saksı dışında toprağa alındığında daha hızlı bir gelişim gösterebilir.


KANA ÇİÇEĞİ (Canna indica)


Canna indica

Kana

   Temmuz-Ekim ayları arasında açan kırmızı, sarı, turuncu ve pembe renkte benekli çiçekleri ile göz alıcıdır.Hızla gelişir.Üretimi tohum ve ilkbaharda yumruların ayrılması ile olur.Park ve bahçelerde soliter olarak kullanılır.Yazın çiçek parterlerinde, bordür ve çiçekliklerde kullanılır.

CANNA ( TESBİH ÇİÇEĞİ, KANA, ARAROT ) YETİŞTİRİCİLİĞİ

Bilimsel Sınıflandırma
Âlem: Plantae
Bölüm: Magnoliophyta
Sınıf: Liliopsida
Takım: Zingiberales
Familya: Cannaceae
Cins: Canna sp.

1.1. Genel Özellikleri
Amerika’nın tropik ve subtropik bölgelerinde yerli olarak bulunur. Ülkemizde yaklaşık olarak 60 türü bulunmaktadır. Kaba yapısına rağmen duyarlı ya da yarı duyarlı ve tropik kuşağında bulunan otsu, yumrulu ( rizomlu ) bir bitkidir.
Donlardan kolay etkilenir. Değişik görünüşte güzel büyük açık yeşil çiçeklidir. Haziran aylarından sonbahar kadar çiçekli kalır. Çiçekleri bir sap üzerinde çiçekçiklerin birleşmesinden meydana gelir. Yaklaşık 1 metre boy yapar. Parlak pembe, turuncu, kırmızı, sarı çiçek açar. Kırmızı – yeşil renkte ve geniş yaprakları vardır. Tohumları sert, yuvarlak ve siyah renklidir.

1.2. Üretimi
Tohum, çelik ve rizomların ayrılması ile üretilir. Tohumları tespih tanesi gibidir. Tohumlar sonbaharda toplanır. Tohumlar 1 – 2 mm törpülenerek kabuğu inceltilir. 4 – 5 gün sıcak suda bekletilir. Şubat ve mart ayında ekimi yapılır. Çimlenme gerçekleştikten sonra bitki 8 – 10 cm boya gelince şaşırtılır. Mayıs ayında da 3 – 4 yaprak olunca uygulanacak yere dikilir.

Çelikle üretimde ise, rizomlar şubat ayında kasalara yüzlek ekilir. Meydana gelen sürgünleri 6 – 8 cm boylandığında kökü ile birlikte anadan ayrılarak fincan saksılara şaşırtılır. Burada iyice pişkinleşen ve kuvvetlenen tespih çiçekleri havalar ısınınca dikim yerlerine alınır. Rizomları ayırarak üretim de ise, rizomların her parçasında 2 -3 göz kalacak şekilde ilkbahar ya da sonbaharda parçalanarak yapılır


1.3. Ekolojik İstekleri
Her çeşit toprakta rahatlıkla yetişebilmektedir. Ancak kumlu ve gübreli topraklardan daha çok hoşlanır. Soğukların başlamasıyla birlikte toprak üstü kısmı donar. Bozulan bu kısım kesilir. 2 – 3 hafta sonra sökümü yapılır. Dikim zamanına kadar korunaklı bir yerde saklanır. Bol güneş ve su sever.

1.4. Peyzajda Kullanımı
Park ve bahçelerde gruplar halinde veya kitlelerin etrafında, arasında kullanılır. Don tehlikesi atlatıldıktan sonra rizomları nisan – mayıs aylarında 40 – 50 cm aralıkla, 10 – 15 cm derinliğe dikilir.